Merhabalar gençler. 2015 Yılında yazdığımda bir kaç yazıyı buldum tesadüfen. Tekrar Paylaşmak istedim.
Ulan anladık iyilik düşünüyonuz da eşeğin aklına niye karpuz kabuğu sokuyonuz. Hadi soktunuz karpuz kabuğunu ulan bu karpuz kabuğu niye gökte yerde değil. Nası bincek bu eşek uçağa hadi uçağa bindi diyelim gökyüzünde nerede olduğu bile belli olmayan bir karpuz kabuğunu uçakla arayıp bulabilcekmi?
Hadi onu da buldu diyelim. Eşek naşi açacakta uçağın kapısını uzanacak o karpuz kabuğuna. Hadi uzandı diyelim karpuz kabuğuyla beraber düşmicek mi yere çakılmıcak mi? Hadi oldu da eşekte karpuz kabuğu da yere çakıldı ölmedi. Eşek karpuz kabuğunu sardı sarmaladı ona zarar gelmedi.
Dermanımı kalır eşekte gökten çakılıp da. Duygumu kalır düşüncemi götü başı ayrı oynar hayvanin. Oynarsa ona da şükür. Hadi karpuz kabuğu dayanamadı eşeğin haline seninim bundan sonra dedi. Eşek o saatten sonra belki de neyleyim ben karpuz kabuğunu diyecek. Hadi eşek bunu demedi. Karpuz kabuğu götü başı ayrı oynayan eşeğe ne kadar katlanabilecek. Hadi oda katlandı diyelim eşek kendine geldi.
Mutluluğu unutan eşek mutlu olabilecekmi bir daha. Hadi varsayalım eşekte mutlu karpuz kabuğu da. Bir gün bitmez mi bu mutluluk. Hadi oda bitmedi sonsuza kadar sürecek. Mutluluk bitmedi de eşek bitti karpuz kabuğu bitti. İşte böyle dostlar bundan sonra eşeğin ne eşeğe ihtiyacı var nede karpuz kabuğuna, karpuz kabuğunun da eşeğe ihtiyacı yoktur herhâlde. E ne demişler bilenler;
Eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine eşek.